Sibel Can: Çocuklarım bile olsa herkes haddini bilecek

Sibel Can, boşanma davası açtığı Sulhi Aksüt’le yeniden görüşmeye, oğulları Emir’le evde buluşmasına izin vermeye başladı.

Ancak bu durum, Can’ın ilk evliliğinden dünyaya gelen çocukları Engincan ve Melissa’yı bir hayli kızdırdı. Annelerine “Bu adam kasanı soydu, sen hâlâ onu eve alıyorsun” diye tepki gösteren iki kardeş, eşyalarını toplayıp babaları Hakan Ural’ın Ulus’taki evine yerleşti.

Bu olayın medyaya yansımasından üzüntü duyan Sibel Can, sonunda konuşmaya karar verdi:

Çok kırgın, üzgün ve kızgınım. Evimizin içindeki her olay bir şekilde medyaya yansıyor. Bu çok gurur kırıcı bir olay. Hangimiz zamanında annemizle, babamızla kavga etmedik, hangimiz onlarla ters düşmedik? Öyle abartılacak bir durum yok ki ortada…

Engincan 18 yaşında, Melissa 16… Tam ergenlik çağındalar. Tabii ki onlar da bir birey, fikirlerini söyleyecekler ama sınırları aşmadan, hadlerini bilerek… Ne olursa olsun onlar benim evladım, gözbebeğim. Tabii ki et tırnaktan ayrılmaz. Ama böyle bir karar aldılar, ben de saygıyla karşıladım. Sonuçta gittikleri yer babalarının evi… Olayın onları sokağa atmışım, Sosyal Hizmetler’e bırakmışım gibi yansıtılması beni üzdü.

Bunları açıp bir gazeteci arkadaşıyla paylaşan Hakan’a da çok kızgınım. Ne gereği vardı, neden böyle bir şeye ihtiyaç duydu? Bazı şeyler aile içinde, anne-baba arasında kalır.

Çıkmış “Çocukları her sabah ben okula götürüp getiriyorum” diyor. Ben yıllarca her sabah okula gittim geldim; çıkıp da bunları söyledim mi? Ne yapmaya çalıştığını anlamadım.

Sırf Sulhi eve gelip Emir’le görüştü diye oğlum Engincan ile kızım Melissa, babalarının da doldurmasıyla, ben Behiye Aksoy’un gecesindeyken evden ayrılmış. Sahneden inip bunu duyduğumda yaşadığım şoku ve üzüntüyü anlatamam.

Bir de şu var: Hakan çıkıp konuşuyor ama çocuklar onun evinde sadece iki gün kalmış. Kimbilir o evde neyle karşılaştılar ki çıkıp babaannelerinin evine gitmişler. Hakan her sabah kendi annesinin evinden alıp okula götürüyormuş çocukları.

Ben de soruyorum şimdi: O çocuklar neden sadece iki gün yanında kalabildi? Neden her şeyi tüm gerçekliğiyle anlatmıyorsun?

Size olayı bir de ben anlatayım…

Engincan ve Melissa nasıl benim canım, kanımsa, Emir de benim evladım, canım. Hakan’dan boşanırken çocuklarım için ne bedeller ödediğimi Türk halkı çok iyi biliyor. Hakan, yaşadığım o sıkıntılı boşanma sürecine rağmen nasıl Melissa ve Engincan ile sağlıklı bir şekilde görüştüyse, Emir de babasıyla görüşmeli.

Biliyorsunuz, Emir’in velayeti yüzünden 1,5 yıldır devam eden bir boşanma davam var. Emir ilk zamanlar küçük olduğu için bir şey anlamamıştı. Ama yavaş yavaş anlamaya başladı ve bizim barışmamız için o küçücük kalbiyle büyük bir mücadele veriyor. Aile mahkemesi Emir’le görüştü. Oradaki pedegoglar Emir’in sağlıklı bir süreç geçirmesi için anne-babanın sağlıklı bir şekilde görüşmesi gerektiğini, çünkü çok üzgün olduğunu söyledi. Bu durumda ben ne yapabilirim?

Artık kimseyle küs kalmak, kavgalı gürültülü olmak istemiyorum. Ayrıca Sulhi, son boşanma davamızda beni çok sevdiğini, boşanmak istemediğini söyledi. şu an aramızda bir dostluk, arkadaşlık var. Oğlumuzu görmek için evime geliyor, oturup sohbet ediyoruz. Sonuçta 11 yıllık eşim. Küs olmanın, sürekli kavga etmenin ne bana, ne ona, ne de oğlumuza faydası olacak. Bilakis Emir çok etkileniyor.
şu an için kendisiyle barışmayı, bir araya gelmeyi düşünmüyorum. Boşanma davasını da geri çekmiş değilim. 17 Haziran’da davamız olacak. Ama Sulhi evime gelir, oğlunu görebilir. Bu kadar basit. Herkes yerini, haddi bilecek. Çocuklar bu duruma karışamaz. Bana karşı bir tavır alıyorlarsa, bundan sonraki her şey karşı tarafın sorumluluğundadır…