Deniz Gamze Ergüven’in yönetmen koltuğunda oturduğu Oscar adayı Mustang, Amerika’da vizyona girdi.
Türk yönetmen Deniz Gamze Ergüven’in ilk uzun metrajlı filmi olan Mustang, bu yıl Fransa adına yabancı film kategorisinde Oscar alabilmek için yarışacak.
Mustang, geçtiğimiz günlerde Amerika’nın New York ve Los Angeles kentlerinde sinemaseverlerle buluştu. ABD’li sinema eleştirmenlerinden tam not alan filmin Oscar töreninde elinin bir hayli güçlü olduğu konuşulmaya başladı.
Fransa adına yarışıyor
Oscar tarihinde ilk kez Oscar adayı olmaya ve ödül almaya bu denli yaklaşan Türk filmi olan Mustang’in Fransa adına yarışması ise tartışma konusu oldu. Geçtiğimiz hafta Amerika’da vizyona giren filmi için bu ülkeye giden yönetmen Deniz Gamze Ergüven, Paris’e dönmeden önce Amerika’nın Sesi’ne filminin hikayesinden neden Fransa adına yarıştığına kadar merak edilen konuları anlattı.
Türkiye’ye kalsa bu film olmazdı
“Türkiye’de çok garip bir şeyler oldu. Açıkçası Türkiye’nin katkısı 1 milyon 300 bin avroluk bir bütçede 60 bin avro, onun da son 30 bin avrosunun peşinde koşuyoruz. Türkiye’ye kalsa bu film olmazdı. İlk noktadan itibaren biz ‘Siz Türk değilsiniz’ ile başladık, tamamen filmi görmeden bile. Bir şekilde Cannes’da önemli bir Türk yapımcının blogu vardı, festivali takip ediyordu, bizden bir kere bile bahsetmedi. Biz bu sene Cannes ‘da tek Türk filmiydik ve sonra dedi ki, ‘Siz Türk değilsiniz ki’. Böyle garip bir şey oldu. Ondan sonra Türk distribütör çok geç çıkardı filmi Türkiye’de. Filmin yurtdışında bir hayatı olmaya başladı. Festivallerde ödül kazanıyor başka ülkelerde vizyona giriyor, Türkiye’de görüntü yok, gözükecek bir şey yok”
Irkçılığa varan düzeyde ötekileştirdiler
“Türkiye’de filmin geç vizyona girmesi bence tamamen distribütörün hatasıydı. Peş peşe kötü seçenekler devreye girdi ve Türkiye ile aramızda bir iletişim sorunu vardı. Filmin Fransız yapımcısı, Oscar’a böyle adaylığını olağanüstü bir şekilde yaptığı gibi Türkiye’de bir destek gibi bir şey olmadı maalesef. Yurtdışında başarılıyız, bir de Fransız Oscar adayıyız ve Türkiye’de o an vizyona girdik. Bu film neyin nesi, bir yabancı mı ne diye bizi kabullenmediler. Ömür boyu yaşamadığım bir şeyi yaşadım. Bir Türk olarak o kadar çok yurtdışında bulundum ama hiç bir zaman böyle ötekileştirilmedim. Beni Türkiye’de artık ırkçılığa varan bir düzeyde ötekileştirdiler. Bu kız bizden biri değil, şeklinde olağanüstü ötekileştirdiler”