Haliç Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Bölümü kurucusu ve öğretim görevlisi Müslüm Kemal Gülhan’ın,NationalTurk 10 Numara’ya verdiği röportajda önemli mesajlar yer aldı.
NationalTurk 10 Numara’da yayınlanan röportajı aynen aktarıyoruz;
NationalTurk: Futbolcu kaynağımız sizce, nasıl? Gençler alışveriş merkezlerinde gezip,Armani Jeans markası giyiyorlar. McDonalds’ta yemek yiyorlar,gece kulüplerinde dolaşıyorlar.Bazıları ise evinde bilgisayar başında futbol menajer oyunları oynuyor.Bu kültür doğrultusunda, size futbolcu bulmakla ilgili büyük sorun teşkil ediyor mu?
Müslüm Gülhan: Öncelikli olarak yaptıkları işin kültürel alt yapısına sahip değiller.Bir takım marka kavramların peşine takılarak kişilik savaşı veriyorlar haliyle bu da yaptıkları işin kalitesini düşürüyor.Bize gelen oyunculara öncelikle bizim prensip ve kurallarımızı öğretiyoruz, bunlar bizim için olmazsa olamazımızdır. Eğer bizim kültüre yapımıza uymazsa o oyuncu ile çalışmıyoruz, bu zaten bizi farklı kılıyor. Başarı o zaman anlamlı oluyor.
NationalTurk: Öncelikle başarılarınıza artık alıştık ama yine de sizi tebrik ederiz. Bu yılki Şampiyona nasıl geçti. Diğer yıllara nazaran Şampiyona’ya katılan Üniversiteler ile bu Şampiyonadakiler arasında müsabaka kalitesi ve yarışmaya hazırlanışları açısından bir fark var mıydı?
Turnuvanın kalitesi artmalı
Müslüm Gülhan: Her yıl şampiyonaya katılan üniversitelerin oyun ve oyuncu yapısı değişmektedir.Tabi bu da ister istemez farklılıkları ortaya çıkarmaktadır.Ama artık şampiyona statüsünü değiştirmek gerekir; 8 takım yerine 16 takım ve iki gün ara verilmesi ile turnuvanın kalitesinin artacağını düşünüyorum.Çünkü her gün maç oynanması çok mantıklı değil.Bizim futboldaki kurumsal yapımız her turnuvada bizi bir adım öne çıkartmaktadır.Bu turnuvada da sistem olarak en hazır takım olarak biz ön plandaydık ve başarıyı da yakaladık.
NationalTurk: Sizi zorlayan maçlar ve takımlar oldu mu?
Müslüm Gülhan: Bu sene çok hazır takım yoktu, Ama İstanbul Üniversitesi, Bahçeşehir Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi hedef doğrultusunda turnuvayı zorladılar.
NationalTurk: Gözünüze çarpan yeni bir yetenek var mıydı?
Turnuvada yıldız adayı konusunda sıkıntı var
Müslüm Gülhan: Her turnuvada olduğu gibi bu turnuvada da yetenekli oyuncular vardı. Fakat alt yapılarındaki olumsuzluklar onları maalesef bir noktada kalmalarına neden olmaktadır.Bu çok net olarak görünmektedir. O yüzdendir ki, Şampiyonada yıldız adayı oyuncu konusunda sıkıntı yaşamaktadır. Ama takip edilmesi geren oyuncular tabiki vardı.
NationalTurk: Sizin de bildiğiniz gibi, Türkiye’de altyapı ve eğitim dendiğinde akla ilk gelen Beşiktaş Kulübü oluyor.Takımızda Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe Kulübü’nden futbolcular var mı?
Müslüm Gülhan: Galatasaray ve Fenerbahçe’den oyuncularımız var fakat Beşiktaş’tan yok. Sanırım onlar Bahçeşehir Üniversitesi ile ortak çalışıyorlar.
NationalTurk: Özellikle Türk futbolcular yurtdışında oynamıyorlar. Neredeyse 10 yılda bir gidiyorlar diyebiliriz.Sizin de bildiğiniz gibi;Nihat Kahveci, Arda Turan,Hasan Kabze,Mehmet Topal gibi bonservis parası ödenerek yurtdışına transfer edilen sporcuların sayısı az.Sizce futbolcuların Avrupa’yla sportif alanda rekabet etmesi sadece yeteneğe mi, yoksa eğitim ve kültürel büyük bir altyapıya mı bağlı?
Müslüm Gülhan: Öncelikle her Türk futbolcusu ilk hedef olarak üç büyüklerden birinde oynamayı seçiyor.Bu başlangıçta zaten eksik olarak oyuna başlıyor. Hedefinde Avrupa olamayan oyuncular başarılı olamazlar.
Avrupa standartlarında oyuncu yetiştirebilmek önemli
Kültürel olarak yaşamdaki muhafazakarlık da onların değişkenlilerden korkması anlamına geliyor ki, bu en büyük engel olduğu kanısındayım. Hedef ve yaşam şeklindeki tutuculuk Avrupa için büyük engel teşkil etmektedir. Buradaki en büyük neden alt yapı çalıştırıcıların donanım problemlerinde yatmaktadır. Sorun ALTYAPIDA ŞAMPİYON OLMAK değil,sorun Avrupa standartlarında oyuncu yetiştirebilmektir.
NationalTurk: Özellikle son dönemde Türkiye’de şike ve futbol çok tartışıldı. Siz Üniversitenizde futbolu iyi yönetebilecek yöneticiler yetiştirebilecek misiniz?
Müslüm Gülhan: Bizim önümüzde çok iyi bir kötü örnek var; buradan payımıza düşeni de alıyoruz.Ama öğrencilerimizi olması gereken evrensel formatta yetiştirmeye çalışıyoruz.Bir şeylere takılıp kalma lüksümüz yok.
NationalTurk: Geçtiğimiz yıl Türkiye’de siz ve okulunuz Üniversiteler Arası Avrupa Futbol Şampiyonası’nı düzenlediniz.Bu özellikle büyük organizasyon alamayan Türkiye için hem sportif açıdan hem de kültür ve turizm açısından büyük bir tanıtımdı.Dolayısıyla büyük katkı sağladığınız bu organizasyonların yenisini düzenlemeyi düşünüyor musunuz?
Müslüm Gülhan: Evet bizim için çok önemli deneyim oldu. Şimdi hedef İstanbul Üniversiteler Arası İl Koordinasyon Kurulu olarak,2016 yılında yapılması planlanan Avrupa Üniversite Oyunları’nı almaya çalışıyoruz.10 branşta yarışmalar yapılacak ve tahmine 3000 kişinin gelmesi bekleniyor.
NationalTurk: Avrupa Şampiyonası’nı hedefliyorsunuz. Sizi zorlayacak takımlar hangileri olabilir?Bu takımların, ülkelerin ve üniversitelerin Futbol gelişimlerini nasıl buluyorsunuz ?
Müslüm Gülhan: Bizi en çok Ukrayna, Almanya ve Fransa zorlamaktadır çünkü hepsinin oturmuş ekolleri var ve bu üniversite takımlarına da yansımaktadır. Bizde ise her takım kendisi kadar oynamaya çalışıyor. Bir standardımız yok. Bu haliyle bizim çıkmazımız oluyor.
NationalTurk: Türk Futbol Federasyonu 2020 Avrupa Şampiyonası’na talip oldu bu konuda neler yapılmalı,bu adaylığı nasıl buluyorsunuz?
Müslüm Gülhan: Hem Olimpiyat, hem de Avrupa Şampiyonası’na aynı yılda adaylık başvurusu oldukça ilginç tabi, bu verim dağılmasına neden olur. Şu andaki kadroların bu iş için yeterli olmadığı kanısındayım,işleyişler kendi diyalektik yapısında değil siyasi ve ilişkiler zemininde ilerlemektedir.Buda ister istemez yanlışlıkları ortaya koyacaktır.
Kaldı ki Hem Olimpiyat, hem de Avrupa Şampiyonası’na aynı yılda hiç bir ülkeye vermezler.