Dünyaca ünlü piyanist ve besteci Fazıl Say, ‘Hayyam retweet’ davasında yaşadıklarını anlattı.

Ünlü piyanist Fazıl Say, “Halkın bir kesiminin dini değerlerini aşağıladığı gerekçesiyle” yeniden yargılandığı davada beraat etmişti.

“1000 Yıllık Hayyam” başlığı ile sosyal medyadan bir açıklama yapan Fazıl Say, dava sürecini şöyle anlatıyor:

“Hayyam retweet davasını kazanmamız birçok açıdan iyi oldu. Bu 4 yıl boyunca ne kadar çok yorulduğumuzu, ne kadar çok üzüldüğümüzü, yıprandığımızı, ne kadar hakarete ve haksızlığa uğradığımızı, ne kadar tutsak hissettiğimizi, sayısız kere mahkeme salonlarına, sayısız kere -turne dönüşlerinde uçaktan inip -saçma bir başka sebepten savcılığa ifade vermeye gittiğimizi anlatsam, ürkersiniz. Korkunç bir süreçti. Korkutucu ve yıldırıcıydı. Avukatım Meltem Akyol, Ekibim Ceylan, Taner, Marianne, Eren ve Toygun ve ben yılmadık. Tüm bunlara. Bir kere olsun yanlış bilgi vermedik. Bir kere olsun kimseye yaranmaya da çalışmadık. 2012 yılında sayfamda bir tartışmaya ( leyhte ve aleyhte yazılanları eşit bir şekilde yayınlayarak) yer vermiştim. Aynı retweetleri benim dışımda yüzlerce kişi zaten retweet etmişti.Neden mahkemeye verildiğimi bile anlamadık 10 ay hapis cezası aldığım gün dünyada açıkçası yer yerinden oynamıştı. Bu derece zorlama bir kararı hakim okurken hayatımın en yalnız gününü yaşadım. Bilmiyorum. Şimdi sevinmeli miyim?

Ne demiş Hayyam?

Ey kör, bu yer bu gök bu yıldızlar boştur boş / Bırak onu bunu da gönlünü hoş tut hoş / Şu durmadan kurulup dağılan evrende / Bir nefestir alacağın o da boştur boş!”

Dava süreci

Fazıl Say, 2012 yılında Ömer Hayyam’a ait olan rubailerden “Irmaklarından şaraplar akacak diyorsun, cennet-i ala meyhane midir / Her mümine 2 huri vereceğim diyorsun cennet-i ala kerhane midir” bölümünü Twitter’dan paylaşmıştı.

Say, ‘halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alanen aşağılamak’ suçundan aldığı 10 aylık hapis cezasının Yargıtay tarafından bozulmasından sonra yeniden yargılanmaya başlamıştı.