Mustafa Sandal’ın eşi Emina Sandal, geçtiğimiz günlerde Women’s Health Dergisi’ne özel hayatı ile ilgili bir çok aöıklama yaptı.
Kendi ülkesinde ünlü bir şarkıcı olan Emina, Mustafa Sandal’a ilk görüşte âşık olunca, sahip olduğu her şeyi ülkesinde bırakıp İstanbul’a yerleşti. Yakın bir tarihte Türkiye’de albüm yapmaya hazırlanan Emina, eşiyle düet yapmaya ise karşı çıkıyor, “Mustafa’ya çok âşığım ve ilişkimiz sadece bu boyutta kalsın istiyorum; onu hiçbir şekilde kullanmak istemiyorum” diyor.
Şımarık bir bebek olarak büyüdüğünü söyleyen Emina Sandal, oğlu Yaman’dan sonra daha duygusal ve olgun bir kadın olduğunu söylüyor. İşte Emina Sandal’ın Women’s Health Dergisi’ne verdiği çok özel röportaj;
– Hamilelikte ve sonrasında ruhsal açıdan ne gibi değişiklikler yaşadınız?
Daha duygusal bir insan oldum. Eskiden, hep kendimi düşünüyordum. Ne yapacağım, ne giyeceğim diye… Şimdi artık Yaman ve Mustafa için yaşıyorum. Ben üç çocuklu bir ailenin en küçük çocuğuyum. Her zaman şımarık bir bebektim. Hep başkaları benim için düşünürdü. Arada Mustafa’ya böyle şımarıklıklar yapıyorum, “Bana bunu yapar mısın, şunu getirir misin” gibi. Bazen tartışıyoruz bunun için. “Sen önce kendin bir şey yap da öyle iste” diyor bana. Ben biraz öyleydim; her zaman başkası benim için düşünsün isterim. Bense sadece kendim için kafa yorayım. Ancak şimdi sorumluluk sahibiyim; her şeyi kendim yapmalıyım. Anlayacağınız roller çok değişti.
-Bugünkü Emina’yı mı yoksa eskisini mi daha çok seviyorsunuz?
Bugünkü Emina daha olgun. Ama kendimi bazen Yaman’ın ablası gibi hissediyorum. Sanırım öyle hissetmek istiyorum. Bir keresinde arkadaşım dedi ki, “Bütün gün cambaz gibi hopluyorsun. Çocuk nasıl seni annesi gibi görecek?” Çünkü bazen anne rolünden çıkmak istiyorum. İçimdeki çocuk hiçbir zaman büyümeyecek ve ben bu şekilde çok mutluyum.
– Türkiye’de yaşamayı seviyor musunuz?
Evet, çok seviyorum. Bence, Türk insanı aslında ne kadar güzel bir ülkede yaşadığını bazen fark etmiyor. Ayrıca Türk insanını da çok seviyorum. Çok cana yakın ve sıcak insanlar. Benim için İstanbul ve Barselona
dünyadaki en iyi iki şehir.
– Peki evde kimin sözü geçiyor?
Her zaman Mustafa’nın… Ben tartışmayı hiç sevmem. Mustafa’nın hem baba olarak hem de kocam olarak her zaman yanımda olmasını istiyorum.
– İkinci bir çocuk planı var mı?
Benim hayatımda hiçbir şey planlı değildir; spontane yaşıyorum. Yaman da istediği zaman geldi. Aynı şekilde ikinci çocuk da istediği zaman gelecek. Yaman’ın kesinlikle bir kardeşi olsun istiyorum. Benim
kardeşlerim var ve ben onlarsız yaşayamam. Çocuklar kardeşi olmayınca egoist ve mutsuz oluyor. Kardeşler en iyi dosttur.
– Spor yapıyor musunuz?
Dört senedir kick boks yapıyorum. Vücudumu gerçekten çok değiştirdi. Bunun dışında koşuyorum ve ağırlık çalışıyorum. Ayrıca dans ediyorum. Oryantal dersi de alıyorum ve çok seviyorum.
– Ülkenizde şarkıcılık yapıyordunuz. Kaç albümünüz var?
Dört tane albümüm var. 25 Ekim’de büyük bir konserim olacak. SSCB bölündükten sonra oluşan bütün ülkeleri kapsayan bir turneye çıkacağım.
– Ülkenizde tanınan birisiniz. Türkiye’de ise Mustafa Sandal’ın eşi olarak tanınıyorsunuz. Bu sizi biraz da olsa rahatsız ediyor mu?
Yok, hayır. Zaten hiç istemedim burada çok tanınmayı, çünkü gerçekten çok sıkılmıştım ilgiden. Memleketimde çok farklı bir hayat yaşıyordum. Benim için zor oluyordu. Bir yere gittiğim zaman insanlar ne yediğime, ne içtiğime, ne giydiğime bakıyor. Mütevazı bir insanım. Beni memleketimde bunun için seviyorlar. Hiç uçuk bir kız değilim. Ülkemdeki anneler küçük kızlarının benim gibi olmasını istiyor.
– Türkiye’de bir albüm çıkarmayı düşünüyor musun?
Türkiye’de ekim ayının sonunda bir albümüm çıkaracağım, ama Türkçe değil; benim dilimde olacak. Bizim müziğimiz sizinkinden biraz farklı. İnsanların tepkisinin ne olacağını gerçekten çok
merak ediyorum.
-Yapacağınız albümde Mustafa Sandal’la birlikte düet yapmak gibi bir düşünceniz var mı?
Ben Mustafa’nın albümünde bir şarkıda vokal yapmıştım ama o planlı bir iş değildi. Ancak ben, kendi albümümde eşimle böyle bir şey yapmak istemiyorum. Çünkü hiçbir şey için Mustafa’yı kullanmak istemiyorum.
Ben böyleyim işte… Onu çok seviyorum. Tanıştığım gün çok âşık oldum Mustafa’ya; onunla ilişkim hep o boyutta kalsın istiyorum. Ben çok fazla planlı yaşamanın doğru olduğunu düşünmüyorum. Olması gereken
şey olacağı zaman, kısmetse kendi geliyor zaten. Ben hep kısmetten bir şeyler beklerim…
‘Yemek hayata güzellik katar’
“Tatlı yemeyi çok sevmiyorum, ama çikolata görünce dayanamam. Üzgün ya da yorgunken hemen bir çikolata yiyorum ve ihtiyacım olan enerjiyi bana sağlıyor. Hayatım boyunca detoks gibi şeyler yapmadım. Bunlar bana hayatı sınırlamak gibi geliyor. Mutlu olmak önemli. Yani ‘canın çikolata çekerse yemelisin’ diye düşünüyorum. Yemek yemek hayata güzellik katan bir şey.”